16 Nisan 2015 Perşembe

Bir Tutam Neşe

"En son ne zaman heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Anlasana hayattan beklentisiz, başıboş kaldım"

   Bu sözleri söylerken çok ciddiydim. Hala da çok ciddiyim. En son ne zaman kalbimin sesini duydum bilemiyorum ya da ne zaman kalbim "birisi" için deli gibi çarptı? Kestiremiyorum.
   Sanki hayat, zor yetiştiğim sabah kahvaltıları ve almak istediğim fakat cebimde beş kuruş olmadığı isteklerden ibaretti. Kredi borçları, emekli maaşı, başka şehirde öğrenci okutulması, hesapta olmayan masraflar, hastalıklar.. Ölümler.. Hayatın akışında anlamıyordum, ta ki yalnız kalıp içimdeki sesin tonunu yükseltene kadar.. ne çok şey yaşamış, zaman ne çabuk ilerlemişti. Aynaya bakınca 4 seneki halimden eser yoktu. Kimyasallar işte, bir saç boyaması bile ne kadar değiştiriyor insanı.
   Yorulduğumu fark ettim sonra. Baya baya gözlerime ufaktan çizgiler yerleşmişti. Gecelerden uykularım eksilmişti, sabahında gülümsemeyen bir yüz belirmişti. Ne düşündüğümü ya da neye bu kadar kendimi yorduğumu bile bilmiyordum. Fark etmemiştim ama sabahları ağrı kesici olmadan da kafamı toplayamıyordum.
   Bütün bunlar birikti derken o ana kadar fark etmediğim bir şey daha oldu. Karşı masaya sen oturdun. Tuhaf gelecek belki ama hiç önemsemedim seni. Tanımakta istemedim. Sen adım attın, ertesi günü ben seni unuttum. Aradan günler geçti.. Ve günlerden bir gün, sen yine karşı masamda oturdun.
   Tek bir fak vardı, gülümsüyordun.. Baya baya gülüyordun, bana bakıyordun ve sen farkında değildin ama dünyam kademe kademe aydınlanıyordu. Sanki güneşin doğuşunu izlemek gibiydi. Önce ufak bir çizgi gibiydi, aydınlığın. Belli belirsiz fakat fark edilen. Sonra benim kara bulutlarıma savaş açmış gibiydin, Bir şekilde bir yolunu buldun ve aydınlandı dünyam. Sen farkında bile değildin ama ben güneşin doğuşunu senin gülüşünde yakalayabilmiştim.
   Öyle kabalık bir hayatım vardı ki. "Dur" dedim ilk önce. "Kızım sen ne yapıyorsun? Kendine gel" dedim. Dedim ama içimde zıplayan ufak bir kız çocuğu baya baya dinlemedi beni. Sana doğru çekildim. Kalbimin yerini keşfettim, yüzümdeki istemsiz gülümsemeyi yok edemedim. Diyeceksiniz ki haberi var mı duygularından? Hayır yok. Olmasına da gerek yok. Ben bir ilişki istemiyordum ki. Ben onunla tanışana kadar ne istediğimi bile bilmiyordum.
   Tek istediğim onun gülmesiydi. Bana bakan ve ışıldayan gözleriyle gülümsemesi. Zaten o gülümseyince, ben bayram çocukları gibi olacaktım. Demek oluyor ki sevmek her zaman kavuşmak değildir. Varlığını sevmektir, etrafınızda nefes aldığını bilmektir. Telefon faturasını, kredi kartlarını düşünmemektir. Siyahlara bürünmüş kıyafet dolabınızın, bahar bahçeye dönüşmesidir.
   Sevmek, hayattan bir tutam neşe çalmak demektir..

12 yorum:

  1. Sevmek hayattan bir tutam neşe çalmaktır. Harika çok tuttum. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Elinizee sağlık zevkle okudum.Takipcinizim bana da beklerim
    http://kapsonunkalemi.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ediyorum, bende sizi takip ediyorum :)

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Nur abla,
    Blog siteni daha yeni keşfettim son yazından da etkilendim gerçi. Çok güzel yazıyorsun, insanın içini dökmesi ne kadar güzel bir şey olduğu her halde apaçık ortada. Sende bunu yapmışsın çok hoş ve akıcı bir yazı olmuş. Ellerine, yüreğine sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Oğuz,
      Umarım gelecekteki diğer yazılarda da beklentini düşürmem. Okuduğun ve yorum yaptığın bu güzel yorum için senin ellerine, gözlerine sağlık :)

      Sil
  5. harika bir yazı daha canım arkadaşımdan yüreğine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım arkadaşım desteğini hep hissediyorum, iyiki varsın. Çok teşekkür ederim :)

      Sil
  6. Merhabalar. Blogunuz yeni açılan moda sitemize eklenmiştir. Böylece site trafiğiniz daha hızlı artacaktır. Başarılarınızın devamını dilerim. Blogunuzun bağlantısına buradan ulaşabilirsiniz>> Nur Molla

    YanıtlaSil
  7. güzel bir yazı olmuş anı çok güzel gözler önüne sermiş ve duygu dünyalarına bir nebze dokumuşsunuz :) http://hayallerinkalemi.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil