17 Mart 2015 Salı

Gece Yarısı Çığlıkları

Vicdan denilen şey hep geceleri ayaklanıyor ne yazık ki..
Ne kadar kısmaya çalışsam, ne kadar bastırmaya çalışsam da nafile..
Mikrofonu aldı mı eline, mecbur dinleyeceksiniz..

   Aslında çok değil bundan 4 bilemediniz 3 yıl önce hayli ergen, hayatı deli dolu (yani asi) yaşayan bir kızdım. Hayır demek doğamda vardı, "ben haklıyım" kelimesi benimle özleşmişti sanki.

  Sonra bir gün okumak adına ayrıldım evden. Deli hallerim yerini özleme, "hayır" diye bağırmalarım yerini vicdana bıraktı ve en önemlisi "ben haklıyım" diye kestirip attığım her şey "acaba karşımdakini kırdım mı?" soru cümlesine dönüştü.

Yaşlanıyor muydum yoksa?
Değişen neydi?

  Ne değiştiğini bilmesem de saçlarımdaki beyaz sayısının arttığını görebiliyorum, artık gizleyemediğim bir maske taşıdığımı, çok yorgun olduğumu, başımı artık güvenebileceğim birilerine dayamak isteyipte kendini tutmanın ne demek olduğunu iyi biliyorum.

  Toplumdakilere göre azıcık öne çıkan ve parmak kaldırıp konuşabilen insanlar "dışa dönük, özgüvenli" dir ya hani..
  İşte o "Dışa Dönük İnsanlar" diye adlandırılan bizler, tek yaptığımız mutluluğu dışarıda aramak. Zira içimizdekilere kulak verseniz, sağır olmanız an meselesi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder