Ben bir üniversite öğrencisiyim. Bilmeyenler için
söyleyeyim. Üniversite de bilmem kaç türlü sınav varda. Asıl ve öz
olanlar vize, final ve bütünleme oluyor. Şimdi buradan sonrası için anlatması
karışık ama başladık madem devam edelim. Şimdi ilk sınav vize olarak
adlandırılıyor. Bu vize sınavı sonucunda aldığınız notun %60’ı ile daha
sonradan gireceğiniz final sınavının da %40’ı sonucu, birlikte oluşan bu not,
sizin dönem sonundaki harf notu değerlendirmenizde ortalamanızı oluşturuyor.
Eğer finalden de 50’den düşük bir not alırsanız veya vize-final ile oluşan not
ortalamanız, sınıf ortalamanızdan düşük olursa da son kurtarma sınavı olan
bütünlemeye kalıyorsunuz. Genelde öğrenciler arasında “büt” diye kısaltılan bu
sınavı da geçemeyince, maalesef seneye alttan ders olarak tekrar
karşılaşıyorsunuz.
Neyse burası
teferruat kısmı zaten. Ben size bunların arka planını anlatacağım. Yani
öğrenciler arasındaki konuşmaları J Bu
vize haftaları kalabalık sınıfınızda dönüpte size selam bile vermeyen insanlar
bir anda (öğrenci tabiriyle) kankanız olabilir. Kanka sandığınız insanlarla da
aranız muhakkak açılır. Daha sonra fotokobiciyle birden samimi olmaya
başlarsınız. Artık sizin için o mübarek notların bulunduğu yol bir; evinizin
yolu iki olmuştur. İşte size o hafta oluşan diyaloglardan bazıları;
+ Hocam nerden çıkar, nasıl sorarsınız?
- Fix cevap; ben ne anlattıysam ondan sorumlusunuz (= hoca burada BÜTÜN KİTAP demek istiyor)
- Fix cevap; ben ne anlattıysam ondan sorumlusunuz (= hoca burada BÜTÜN KİTAP demek istiyor)
+ Amaaan finalde geçeriz. Olmadı büt, olmadı seneye (=
çalışmamış ama kendini teselli etmeyi bile örnek öğrenci, dünya umurumda mı
sanki havasındayız)
+ ”Oğlum ben çalışmadım, bana bişi sorma" (=
diyerek her ne hikmetse o sınavlardan en yüksek notu alan arkadaşların
dedikleridir bunlar)
+ Benim çok arkadaşım var, yeter ki işleri düşsün.
(notları tam olan öğrenciden duyarsanız bunu)
+ Gözetmen: " Hadi arkadaşlar sınav başladı,
küsün birbirinize" (= aslında burada önümüz kesilmese mükemmel dostluklar çıkarılıyor)
+ Kanka gel sana yemek ısmarlayayım. (= önce
yumuşatmak lazım tabii)
+ Arkadaşlar sorular gerçekten kolay, dikkatli okuyun,
hata yapmayın, birbirinize bakmayın, hatalı soru yok siz yeteri kadar
çalışmamışsınız, elbette zor soru olacaktır bir iki tane, sonuçta en iyi
çalışanı diğerlerinden elemek lazım. (= Hocalarımız bize sınav motivasyonu)
+ Fotokobiciyle kanka olduğumuz, fiyatta indirim
yapmaya çalıştığımız haftalara ne denir?
- Vize Haftası
- Vize Haftası
En önemlisi de söylemeyi
unuttum. Vize haftası, yaklaştığını hiç belli etmiyor. Bir anda “ne ara sınav
haftası geldi yaa” moduna düşüveriyorsunuz. Eğer yüksek ortalama
yapmak niyetindeyseniz vizeyi önemsemeniz gerek malum %60 az bir oran değil.
Ama genelde öğrenci milleti finalle arasını bozmamaya bakar. Canım ya acıdım
şimdi vizeye, bildiğin önemsemiyoruz.
Son olarak, "Öğrenci, 150 sayfalık kitabı 7 haftada bitiremeyip, 1 gecede hatmedebilendir." sözüyle noktalıyorum. Bu da biz öğrencilerin özlü sözü, misyonu, vizyonu, her şeyidir J
Son olarak, "Öğrenci, 150 sayfalık kitabı 7 haftada bitiremeyip, 1 gecede hatmedebilendir." sözüyle noktalıyorum. Bu da biz öğrencilerin özlü sözü, misyonu, vizyonu, her şeyidir J
O sınav muhabbetleri çok iyi oluyor..:))
YanıtlaSilBen gibi liseliler için güzel yazı olmuş. :) Teşekkürler aydınlandım. :)
YanıtlaSilrica ederim, yorum için bende teşekkür ederim :)
YanıtlaSil