3 Mart 2013 Pazar

Aslında zaman insanı tüketmiyormuş, insan insanı zamanla tüketiyormuş, geç anladım!

   Günümüzde insanların dert yandığı ilişkilerden bahsedelim. Evet, ben de o kervandanım. Ne kadar tuhaf değil mi -di' li geçmiş zaman dilimlerinden birinde bizde mutluyduk, hayallerimiz vardı ve en önemlisi ise aynaya bile baktığımızda kendimize güldüğümüz bir "ben" vardı. İnsan hayatının nasıl olacağını bilmiyor malesef, belki bilseydik keşke kelimesini kullanmazdık. Şu an o kadar çok şeye keşke diyorum ki. Sonra iç sesim beni toparlamak için "kader kızım, böyle olması böyle yaşanması gerekiyormuş" diyor. İyi güzelde her şeyin sorumlusu kader mi? İnsanında hayatında iki yol vardır, yani iki seçimden bahsediyorum. Hangisini seçeceğinizi o an siz belirlersiniz. Sonucunda kötü olursa keşke diğerini seçseydim dersiniz ama malesef zaman geçmiş, iş bitmiştir artık. Zamanı geri alamıyoruz, telafi şansımız da yok malesef. Vaktimiz bol fakat o kadar hızlı akıp geçiyor ki zaman, durup dinlenemiyoruz. Geri alsaydık ve diğer yolu da seçseydik nasıl olurdu bilemem ama, şu an hemen hemen hepimizin kabuk tutmaya çalışan yaraları var bundan adım gibi eminim. Hepimizin bir keşkesi, bir aması, acaba düşünüyor mudur? kelimeleri var aklında. Malesef düşünülmüyoruz. Malesef o insanlar bizi çoktan unuttular ve yine malesef ki onlar hayatına devam ederken, biz ruhumuzun bir kısmını geçmişte bırakarak yaşamak zorunda kalıyoruz. Duygular paylaşılınca güzeldir evet, peki ya zaman yanlışsa? "Doğru zaman, doğru insan" kavramı da işte burada devreye giriyor. Çok zor bulanan ve nadir insanlara denk gelen bu cümle ise kesinlikle hepimizin hayali! Keşkesiz, sonunu düşünmeden aslında sonu olmayan, kurulan hayallerin gerçekleşmesi ve en önemlisi de aynada kendinize baktığınızda bile aklınıza gelip sizi güldürecek insanlara ihtiyacımız var. Sizi siz yapan özellikleri sevmeyen, bunları suratımıza vuran, sadece kendini iyi gören bencillere değil! Hangi insan kusursuzdur ki?
   En önemlisi ise o -di' li geçmiş zamanda dilimiz yandığından güvenemediğimiz gerçeği ve tecrübelerimiz olması. O kadar ön yargılı o kadar olumsuz düşünüyoruz ki, korkuyoruz çünkü kırılmaktan, artık can kırıkları batıyor çünkü acımız fazla. Bir zamanlar "herşeyim" dediğimiz, karşılıklı sözler verdiğimiz insanlar, hani neredeler? Söz vermeyin en önemlisi ise insanların hayalleriyle oynamayın belki siz onu değerli görmüyorsunuzdur ama karşınızdaki için çok farklı bir yerde olabilirsiniz.
   Son olarak şunu söylüyorum ki şu an bizim geleceğimizde yer alacak insanlar erteliyorlar zamanın bir yerlerinde bizi. Umarım kavuştuğumuzda ise yaralarımızla, hayallerimizle, sevinçlerimizle ve en önemlisi ise kendi benliğimizle sevilmek ümidiyle yaşarız. Umarım. .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder